Temmuz 22, 2010

Deli...

Bana kötü davranıp durma
Zaten iyi değilim
Beni anladığınıda hiç sanmam
Kimbilir kaç taneyim
Ne seninle oluyor ne bensiz
Ne kendimle mutluyum ne de sensiz
Aklımla çözemedim bu işi
Deliye vurdum deliliğe vurdum kendimi
Anladım kararsızım yaralarıma yarasız
Islığımı fısıldamıştım şişeye
Kıyıya çığlığım vurmuş
Dokunulmayalı çok olmuş ki
Kalbim kuş yuvası olmuş
Doluya koysam almıyor
Bu bardak hep yarım dolmuyor
Aklımla çözemedim bu işi
Deliye vurdum deliliğe vurdum kendimi
Anlayan el sallasın bana merhaba der gibi
Beden gitmeye teşne hayat kal der gibi (F_D)

Temmuz 12, 2010

Müteşekkirim...

Asiydim ben, başkalarının koyduğu kuralların nedenini ısrarla sorgular, bunlardaki mantık hatalarını bulur, hatalı gelen kurallara asla uymazdım. Kendi yapmak istediklerim, kendi hayatımı yaşama çabam tüm diğerlerinden üstündü. Tecrübeleri dinler, babamın deyişiyle; sıcak denilen sobayı illaki gider eller sonra kabul ederdim.
Kitap okumayı da fazlaca severdim, kütüphaneden alınan kitapları süresi öncesi bitirir yenisi diye tuttururdum. Babam gece yatmadan okuyabileyim diye başucu lambası yapmıştı bana, kitapla olan dostluğumuz gece ışığı kapatmaya kalkmaya üşenmekle bölünmesin diye.
Tam bu anlarda hayatıma bir kadın girdi; asiydi, özgürlükçüydü, özgürlüklerin sorumluluk getirdiğini bilir sorumluluktan kaçmazdı. Benim gibiydi, ben çocuk o ise kocaman bir kadın. Demek herkes büyüyünce muhteşem yemek yapamıyor, evin temizliğini meziyet saymıyor, istediği şeyleri yapmaya devam edebiliyordu.
Kitaplarını tek solukta okuyup, beni anlayan birinin varlığından mutlu oluyordum. Gelecekte ne olacağımı tam bilemesem de, yaşam biçimimi biliyordum. Benden beklenen toplumsal rollere karşı, kendim olacaltım. Onun gibi, Duygu gibi...
Nitekim ne zaman zora düşsem, ondan aldım cesaretimi; ne zaman sıkışsam kendimi onun desteğiyle derslere verip; ekonomik bağımsızlığımı elime alınca tüm sıkıntılarımdan kurtulacağımı düşünerek uzaklaşıyordum.
Bugün kendi hayatımı bağımsız sürdürebiliyorsam, İstanbul'daysam, araştırıyor, öğreniyorsam, Aşık olabiliyorsam; O'nun sayesinde...
Teşekkürü borç biliyorum O'na, benim ve yüzlercemizin hayata tutunuşunu sağladığı, feminizmin erkeklerden nefret etmek demek olmadığını gösterdiği, Aşk'ı bağımlılıktan ayırdığı ve bize bağımsız, özgür, aşk dolu bir yaşamın olacabileceğini göserdiği için...
Cennet diye bir yer varsa, mekanın cennet olsun Duygu Asena!

Kendini gerçekleştirme

1.Zamanı iyi kullanma (TimeCompetence)
2.Desteği içten alma (Inner Directed)
3.Kendini gerçekleştirmeye götüren değerleri benimseme (Self-Actualizing)
4.Varoluşsal hayat sürme (Existentiality)
5.Duygusal bakımdan açık olma (Feeling reactivity)
6.İçte geldiği gibi davranabilme (Spontanelity)
7.Kendine saygı duyma (self regard)
8.Kendini kabul edebilme (self acceptance)
9.İnsan tabiatı hakkında olumlu görüş sahibi olma (nature of man canstructive)
10.Dünyaya uzlaştırıcı bir gözle bakabilme (synergy)
11.Saldırganlık eğililerini kabul edebilme (acceptance aggression)
12.Başkaları ile yakınlık kurabilme (capacity for intimate contact)

(DR.Yıldız KUZGUN)

Temmuz 02, 2010

Halim nedir?

Uykusuzluktan kırılıyorum, 2 gündür 3-4 saat uykuyla idare etmeye çalışıyorum; ondan önce de 6 saatti uykum... Pilimin tükendiğini hissediyorum, sadece ben değil çevreden uyumam yönünde yoğun bir baskı da var! Biraz uyuyup dinlenmek iyi gelecek, dönüşe 3 gün kaldı; inanılmz bir tempo beni bekliyor. Yarışma, Çeşme'deki sunum gibi Ceza'ya yönelik ve benim için inanılmaz önemli projeler; STK stajım, uzaktan yürütmeye çalıştığım radyo ve yaz okulu... Bunların hepsini toplarsak haftada 12 gün ediyor, ne yaparsın ki hafta 7 gün... Neyse bunları düşünmek yerine yatıp uyumayı deniyorum. Sevgilerimle blogum...