Mayıs 18, 2010

Orta şekerli halim?!

Hayatımın iniş çıkışlarından keyif almaya başlamış olmam; bir şekilde büyümek, alışmak mı yoksa ciddi ciddi hislerimi mi kaybediyorum?

İlginç bir şekilde üzülmüyorum, ilk an sinirlenip sonra geçiyorum ve yeni duruma yönelik çözümler üretiyorum. Sanki bir tiyatro oyununun içindeymişim gibi, sırası gelen olayı yaşayıp önüme bakıyorum. Sahiplenip hayatımı,üzülmüyorum. Sahip olmadıklarımın hayali, sahip olmaktan daha çekici geliyor.

Bu aralar fazlaca uyumak istiyorum, gördüğüm rüyaların çoğunu hatırlayamıyorum. Hissizleştim, kendimi anlayamıyorum. Olan herşeye, belki kaderci belki 'farketmez'ci bir yaklaşımla öyle olması gerekiyormuş öyle olmuş tepkileri veriyorum.

Kendime şaşırıyorum; ben ki fevriyimdir, ani iniş-çıkışlarla ani tepkiler veririm, hislerimi sonuna kadar yaşarım, solana kadar ağlar, yeşerene kadar gülerim. Bu orta şekerli halime alışamadım.

Bu halimden hoşnutum da üstelik, hep etrafta orta şekerli insanları görür özenirdim, hayat geçip gidiyor dokunamıyor onlara diye. Bunları yazarken de düşünmüyorum; orta şekerli mantıklı bir halde yazıyorum sadece.

Bu kadar hissiz ve huzurluyken, yapmak istediğim tek şey kumsalda uzanıp dalga sesleriyle uyumak...