Nisan 12, 2010

'Thinking is Destiny'

Yaşam insanoğlunun uydurduğu bir masal ve hayal ettiğimizce yaşıyoruz herbirimiz. Herkesin bambaşka hayatları, bambaşka umutları, bambaşka hayalleri var. Her hayatın kendi sorunları ve kendi umutları var, hiçbiri diğerinden iyi ya da kötü değil aslında; herbiri farklı birinin hayali ve herbiri bizim hayallerimizin yansıması. 'Düş'lediğimiz kadarız herbirimiz, çocukken düşlediklerimizi yaşıyor bile olabiliriz. Kutsal kitabım der ki, 'Bir insanın başına; ancak daha önce bilincinden geçmiş birşey gelebilir.' Evet, şimdilerde moda adı 'Secret' olmuşsa da, hayat aslında 'Düş'tür. Düşündüklerimiz kaderimizi belirler ve ancak hayal edebildiğimiz şeyler başımıza gelebilir. Aksini düşünmek ürkütüyor beni, kendimi kocaman bir dünyaya terk edilmiş hissetmeme sebep oluyor. Oysa düşlediğimce yaşamak ve yaşadıkça düşlemek, sırt çantamı alıp istediğim yerlere gidebileceğim hissini yaratıyor. Hayatta başarı diye bir şey olmadığını hatırlıyorum tekrar tekrar, dayatılanlara inat. Hayat yaşama arzusu olduğunca hayat!
Yaşama arzusu ise, standart kalıpların dayatmaları ile olmuyor işte. Herkesin kendince yaşama arzusu; benimki düşlerimi gerçekleme kaygısı...
Hayallerimin aynadaki aksi yaşamsa, yaşamın aksi hayallerimdir. Birini değiştirebilirsem, tüm hayatım değişir.